Köksal Erdenoğlu
ON PARMAK
1.
Ortalama İnsan Ömrü 24 Saattir.
2.
Yanılıyor olabiliriz, Beckett'ın bir küçük adım önünde ya da gerisinde, yenilmenin değil, yanılmanın, daha güzel yanılmanın peşindeyiz. Deniyor ki insanı da at içinden, onu doğaya at, dağa tepeye at, dünyaya at, ateşe at, rüzgara, toprağa, suya, denize, ırmağa at... boğulursa el uzat ona, yoksa bırak ırmakla akıp gitsin...
3.
temel/cevher/kökler
etiğim aşkındır, estetiğim aşkındır,
adın, adım, şiir ve felsefem aşkına içkin...
humanbeing
4.
Tarihten, toplumdan, tabiattan ve tinden soyutladığımızda belirecek olan özgürlük de bir hiçlik biçiminden başka nedir ki? Budizmin Nirvana dediği de bu hiçlik bilinci olsa gerek. Ama dünya serüvenine rengini ve tadını vermekten uzak bir kaçış değil mi bu? Bunun yerine yazgı kartları dağıtır biz oynarız diyen bir Schopenhauer var. Red Kit gibi, Kalemiti Jane gibi, Daltonlar gibi. İçlerinde Nirvanaya ulaşmış tek kişi Avarel, öyle görünüyor.
5.
Hayvanlar ya da tanrılar gibi yetiştirilmedik, insanlar gibi yetiştirildik, bir işe yarayalım diye.. Özne olarak bir töz değil bir biçimsin can.. neyle, nasıl doldurduysan o biçimsin can...
1.
yaram derin denirdi eskiden, artık öyle değil, insanın yarası yüzeyde ama bütün bedenini kaplamış...
2.
Carl Sagan'ın ünlü bir sözü vardır: İnanmak istemiyorum, bilmek istiyorum. Bi gıdım bi gıdım gidelim mi: Bilmek istemiyorum, kavramak istiyorum. Kavramak istemiyorum, anlamak istiyorum. Ve işte filmin koptuğu son gıdım: Anlamak istemiyorum, unutmak istiyorum.
Bir de kırmızı bir bağlama çekelim: Unutmak istemiyorum, inanmak istiyorum.
3.
olacaklar olsun, sabır ver.,
olmayacaklar olmasın, direnç ver.,
ne olacak, ne olmayacak, akıl ver.,
amin.,
gizle güzel emeli, gizle güzel eylemeli.,
amen.,
4.
yaşam boşluktur, ucu da hiçlik... ya da tersi... biz doldururuz boşluğu, yaratırız, üretiriz ama çokça uydururuz, uyduruk değil, uymaktan uydurmak... inancımızı yitirdikten sonra her şey ne kadar sıkıcı... doğa içinde bir nebze öyle değil... ama bize lazım olan sarılmak birbirimize, her şeyi unutarak sarıldığımızda olan şey var ya, iç içe geçtiğimizde olan şey, gözlerimiz, dudaklarımız birbirine dokunduğunda olan şey... ihtiyacımız olan, işte o şey: -sevinçle ve canayakın- bir reset atan şey...
5.
gözyüzünü bile uçaklarla karalıyorsak biz... züttürümoktanizm.. hem kızgınız, hem kederliyiz...
E-Bülten
Bültenimize abone olun ve en yeni güncellemelerimizi doğrudan gelen kutunuza alın.
Yorum Bırakın